YALÇIN DİNÇ

Yazı yazıyoruz, bakıyorsun yorumlara, bazı kesimin işine gelmiyor, bazılarının işine geliyor. İnsanlar bir âlem, ne doğruyu kabul ediyor, ne yanlışı…

*****************

Ortada bir mikrop var. İnsanlar kırılıyor, yüzlerce insan ölüyor kimsenin umurunda olmuyor. Aşı olun diyorlar, bas bas bağırıyorlar ama kimsenin umurunda değil. Ta ki, o virüs kendi vücuduna veya ailesine bulaşana kadar.Dünyaya geldiğimizden 1 yaşına kadar 14 adet aşı oluyoruz. Ne oluyor çocuklara? Bir şey mi oluyor? Çocuklar mı ölüyor? Neden aşı olunmuyor, anlamak mümkün değil.

***************** 

Çiftçiye bakıyorsun; gübre pahalı, elektriğe para yetiştiremiyoruz, mahsul para etmiyor, maliyetler yüksek, yağmur yağmadı,  ürün alamadık… Ya, ALLAH ile pazarlığımız mı var? Verende o yağmuru, yağdırmayan da o. Depremler oluyor, sel baskınları oluyor, tsunamiler oluyor, ormanlar yanıyor… Biz insanoğlu, oturup ta, bu afetler başımıza niye geliyor diye düşünmüyoruz.

*****************

Tıp’a bakıyorsun, Doktor; Cerrah olmuş, Uzman olmuş, ameliyatlara giriyor, risk alıyor, dayak yiyor, aldığı maaş 6 bin lira. Öbür tarafta Aile Hekimleri hiçbir iş yapmıyor, sadece reçete yazıyor ve aldığı maaş 22 bin lira. O da hayatından memnun değil. Para yetmiyor diyor. Filyasyon ekibine bakıyorsunuz, gece saat 24’e kadar bekliyorlar, düşen vakalar için. Ev ev, köy köy karantina altına alıyorlar hastaları. Aldıkları ek para bir yemek parası bile değil.

*****************

Esnafa bakıyorsun; alışveriş yok, vergisini, elektrik parasını, kirasını ödeyemiyor, evini barkını satıyor, kiraya çıkıyor yaşamak için. Esnaf ne yapsın? Bu avm’ler çoğaldıkça küçük esnaf bitti.

*****************

Hayvan üreticileri; küçükbaş, büyükbaş hayvan çiftlikleri satışa çıktı, artık üretim yok. Devlet; besihane yapımları, çiftlik kurmak için çiftçiye hibe verdi. Bir bakın ya, hibe alıp ta çiftlik yapan kaç üreticinin çiftliği aktif durumda. Devletin parasını geri ödemesiz verirseniz besihanelerde çalışmaz.

*****************

Bankalar önüne gelene en aşağı 25 bin limitli kredi kartı veriyor. Banka görevlileri sokak sokak geziyorlar kredi kartı vermek için.

*****************

Okullar açıldı. Sınıflarda öğrenci sayısı en aşağı 40 kişi. Okullar yetmiyor, Öğretmen açığı var, Okul yapalım diyen yok.

*****************

Camilerde cemaat yok, halen Cami yapılıyor. Yüzlerce Cami yapalım ama gelen var mı? Yok. Hoca var mı? Yok.  Her naneyi yiyoruz, hayrımıza Cami yaptırıyoruz. Oh ne güzel? Allah’ın yolundan gitmiyoruz, Allah’ın dediğini yapmıyoruz ama Cami yaptırıyoruz. Öbür dünyada Cami kurtaracak insanları herhalde.

*****************

İnsanlar kendilerini dünyaya getiren annelerine, babalarına bakmıyor. Huzur evlerine yerleştiriyor. Ondan sonra Allahtan nimet ve huzur bekliyor. Çok beklersiniz. Anne-Baba ölüyor, miras için kardeşler kanlı bıçaklı oluyor. Ne iştir anlamak mümkün değil.

*****************

Bakıyoruz dünyaya, Müslüman âleminden başka kendisi ile savaş eden başka bir millet var mı? Bakıyorum; dünya uzaya çıkıyor, biz daha abidik-gubidik işlerle uğraşıyoruz.

*****************

Televizyonda yorum yapanları seyrediyorum, sanki ölmeyeceklermiş gibi yalan söylüyorlar. Ülkede insanlar rahat ve her şey yolundaymış gibi taraflı konuşuyorlar.

*****************

Neyse, hayatta olumsuzluklar çok, bu kadar yeter. Biz insanların, Müslümanların hayata gelişimizin bir sebebi var. Kimse; biz imtihan ediliyoruz, Allah bu musibetleri niye veriyor, basımız neden dertlerden kurtulmuyor, neden isimiz rast gitmiyor, neden müsrif bu kadar fazla, neden yağmur yağmıyor, neden boşanmalar arttı, neden insanlar fitili çekilmiş bomba gibi patlayacak yer arıyor, neden Allah’ın verdiği nimetler yetmiyor, neden çocuklarımız bize itaat etmiyor, neden Allah’ın yolundan değil de cehenneme gitmek için uğraşıyoruz, demiyor acaba? Hayat güzel. Türkiye’miz çok güzel. Allah o kadar güzel nimetler vermiş ki ve vermeye de devam ediyor. Çok şükürler olsun ki, şükretmeyi bilelim. İnşallah, maşallahla bu işler olmaz. Çaba gösterelim, doğru işler yapalım, Allah’ın dediği yoldan gidelim… Bakın o zaman işler ne güzel oluyor. Herkes oturduğu yerden,  Allah’ın izniyle olur, inşallah düzelir… Diyerek sorumluluğu üzerinden atıyor. Sen çalışma otur evde Allah nimet veriyor mu bak bakalım. Yarın ölecek gibi ibadet edeceğiz ölmeyecek gibi çalışacağız. Kul hakkı yemeyelim, adaletten ayrılmayalım, borçlarımızı ödeyelim, devletin parasını yemeyelim yeter ki… HAYAT GÜZEL, YAŞAMAK GÜZEL. TADINI ÇIKARALIM, BU KADAR SIKINTININ İÇİNDE. Şunu unutmayalım; bu dünyada yaptığımız her şeyin hesabını öbür tarafta vereceğiz. Şefaat-mefaat yok, ayrım yok, parada geçmiyor, mal mülkte geçmeyecek. Öldük mü, gel bakalım diyecekler. Yanmayalım o zaman.