FEVZİ DİNÇ / KADINHANI SÖZCÜ GAZETESİ

Yarın, tüm yurtta düzenlenecek coşku dolu törenlerle Cumhuriyetimizin 96’ncı yıl dönümünü kutlayacağız.
Cumhuriyetimiz uzun bir aradan sonra, eskisi gibi geniş katılımla İlçe Stadyumunda kutlanacak.
Çocukluğumuzda olduğu gibi bütün okullar ve vatandaşlar İlçe Stadyumuna akacak. Geçen zaman diliminde hangi akla hizmet edilmek istenerek kutlamalar kısıtlı ve dar çevrede yapıldı anlamak imkansız.
Amma velakin; ‘Altın kir tutmaz’ atasözü gibi Cumhuriyetimiz ve diğer Ulusal Bayramlarımız ne kadar değersizleştirilmeye, sönükleştirilmeye çalışılırsa çalışılsın, Türk Milleti’nin gönlündeki değerli yerini asla değiştiremezler.
Büyük acılar çekilerek, mücadeleler verilerek, bize zorla sunulanı reddederek, Mutlakiyetten egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne geçtiği yönetim şeklimiz olan Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 tarihinden itibaren söz hakkının ulusta olduğu bir yönetim şeklidir.
Bu büyük Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘’ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletin’dir.’’ ilkesiyle, bu yolda bizlere armağan ettiği Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatmak en büyük ödevimizdir.
Kula kul olmayı reddedip, Hakkın kulu olmayı öğreten, yurttaşlara seçme ve seçilme hakkı getiren, ulusun seçtiği temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla yönetilen yani ulusun tek söz sahibi olduğu yönetim şekline denilen Cumhuriyet, Türk Milletinin en büyük sermayesidir.
Bu durumu bizlere hazırlayan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına yürekten teşekkürü kendini bilen herkes bir borç bilmelidir.
Mustafa Kemal Atatürk; ‘’ Tek bir egemenlik var o da milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtacaktır.’’ diyordu. İşte o millet olan bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin daha nice 96’ncı yıl dönümlerinde bu çınarımızı ayakta tutacağız.
İçte ve dışta mevcut olan Cumhuriyet düşmanlarına meydan bırakmamak Cumhuriyetin ne demek olduğunu iyi kavrayan insanların çabasıyla mümkün olacaktır.
Bu tarihi kazanımı bizlere sunan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını yok saymaya çalışmak, (tüm çabalara rağmen yok saymanın mümkün olamayacağı için yok saymaya çalışmak) bu Cumhuriyet çınarını sarsmak isteyen bir çok dış güç olduğunu ezelden beri biliyoruz.
Dışta bu güçlerle savaşmak isterken içeride değerimiz olan Atatürk’ün adını anmaya imtina edenler, bilgisizce onun yaptıklarını değersizleştirmek için konuşanlar onun kurduğu Cumhuriyet çatısı altında bu vicdansızca olan düşüncelerini özgürce ifade edebildiklerini iyi bilmelidirler.
Bilinlemelidir ki; emperyalist sistemin en büyük hedefi, bizi Atatürk ilke ve inkilaplarından uzaklaştırmaktır.
İçerideki bu vicdansız, bilgisiz ya da kötü niyetliler böyle davranarak ancak tarihte olduğu gibi 6. Filo’ya selam duranlar gibi dış mihrakların emellerine hizmet ederler.
Cumhuriyet bir nimettir ve bu nimetten faydalanmamızı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılapları bize varlığımızın devamı için iyi bir rehberdir.
Umarım ki; bundan sonraki Cumhuriyetli yıllarımızda toplumumuzu ortak değerimiz olan, Selanikte doğmuş ve bir yetim olarak büyümüş, emeli sadece ve sadece Türk Milletine hizmet etmek olmuş olan Aziz Atatürk etrafında topyekün birleştiren anlayışlar hakim olur.
Müslüman Türk Milletinin varlığına hayatını adayan Atatürk, sadece ve sadece rahmetle ve saygıyla anılmayı hak ediyor.
Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, Atatürk ve arkadaşlarına teşekkür eder, rahmet dilerim.