- Konya5 °C
- 16:37 - HALKBANK ŞUBE MÜDÜRÜ DEĞİŞTİ
- 19:08 - Dilimizin Zenginlikleri Projesi’nin İl Birincisi Raziye Kahraman oldu
- 13:18 - DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜNDE ANLAMLI ETKİNLİK
- 13:45 - DÜNYA MARKASI OLAN CP YEMİ BÖLGENİN HİZMETİNE SUNDULAR
- 17:32 - Kontrolden çıkan koyun yüklü tır devrildi
- 16:59 - BELEDİYE GÜNEYDOĞU GEZİSİ DÜZENLİYOR
- 14:18 - TURŞU YAPMAYI EĞLENEREK ÖĞRENDİLER
- 14:04 - KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDETE PROTESTO
- 10:17 - SİGARA BIRAKMA POLİKLİNİĞİ AÇILDI
- 17:08 - VİCDANININ SESİNİ DUY!
- 15:58 - DUYARLI ÖĞRENCİ AYGÜN'E, MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ'NDEN TEBRİK
- 21:56 - ÜLKÜ OCAĞI BAŞKANLIĞI'NDAN ANLAMLI ZİYARETLER
- 21:49 - SAÇIKARA'DA ÜCRETSİZ EĞİTİM PROJESİ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
- 17:03 - FAİK İÇİL MESLEK YÜKSEKOKULUNDA GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ
- 20:32 - ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ'NDEN MÜTHİŞ FİNAL
FEVZİ DİNÇ / KADINHANI SÖZCÜ GAZETESİ
KELİMELER KİFAYETSİZ KALIYOR
Anlamakta ve izahında zorlandığımız şeyin ne olduğunu yani kelimelerin kifayetsiz kaldığı noktayı söylüyorum. SİYASET…
Bu siyaset, dürüstçe yapılamayacak kadar mı karmaşık yoksa dürüst insanların yapmayacağı kadar mı ucuz?
Önceki yazılarımda siyasetle alakalı daha pozitif bir yazı kaleme almıştım ama geçen zamanda gördükleri, insandan pozitifliğini alıp götürüyor.
Düne kadar savunulan doğruların bugün tamamen yanlış olarak dile getirilmesi, eleştirilen fikirlere bugün o fikrin sahibinden daha çok sahip çıkılması, yoldaşlık edilenlerle bugün yüz göz olunması, korkulara karşı doğru siyaset kurmak yerine korkutarak hükmetme çabası, dün sövdüğüne bugün gülücük saçma yarışı, olmayanı varmış gibi yapılmayanı yapılmış gibi göstermek, tehditler, hediyeler, rüşvetler, yalvarmalar, açlığının derdinden bir kapı kapabilir miyim diye parti bayrakları sallamalar… vs. vs.
Bence değmez… Omurgalı, dürüst olun her zaman ülke kazansın, bizler kazanalım. Doğruların ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır bu nedenle her zaman doğruyu savunun ki, ülkemiz zaman kaybetmesin.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı ilçemizi ziyaret etti. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’na oy istedi.
Gözlerim kapalı dinledim Sayın Kalaycı’yı.
Onunda ‘Zillet ittifakı’ olarak nitelendirdiği; Millet İttifakı’nı oluşturan CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin hiçbir ortak değerinin olmadığını, Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ve MHP gibi olamayacaklarını savundu.
Ülkenin zor zamanlar geçirdiğini, beka sorunu yaşandığını anlatıp, ‘oyunuzu bize vermeniz gerekli’ demeye getirdikten sonra, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında Yenikapı Mitingi’ndeki oluşturulan büyük birlikten bahsetti.
Oysaki şimdiki zillet ortağı olarak ifade ettiği CHP’de oradaydı. İYİ Parti daha kurulmamış, Genel Başkan Meral Akşener’de MHP Genel Başkan Adayıydı. Belki de kendisinin Genel Başkanı olacaktı.
Ortak değeri yok dediği partileri ülkeyi satacaklar gibi gösterdi vatandaşa.
Ötekileştirmeyin, kutuplaştırmayın halkı. O saydıklarınızdan hiçbiri bu ülkeyi satmaz. Bunu da çok iyi bildiğiniz için 2014 yılında CHP ile ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çıkarmıştınız. Meral Akşener ile de yıllarca dava ve yol arkadaşlığı yapmıştınız.
Siz, HDP’ ye 2019 yılında hazineden aktarılacak olan 92 milyon 238 bin lirayı dile getirin. Engel olabiliyorsanız buna olun.
Bunlarla çözüm süreci adı altında; Oslo’daki yapılan görüşmelerden, Dolmabahçe’de yapılan görüşmelerden, Sözde Önderliğin Devletimize sunmak istediği Yol Haritası’ndan, Bebek katiline Sayın diye hitap edilmesinin nasıl suç olmaktan çıkarıldığından, Habur’da kurulan seyyar mahkemelerden, ayağa düşürülen Savcılarımızdan, el ele söylenen megri megri şarkılarından o dönemde bahsettiğiniz gibi bahsedin.
Mesela; 8 milyon işsizden, doların ateşinden, yapılan köprülerden taahhüt edilen geçiş adedinin tutmayarak ödenmek zorunda kalınan milyon dolarlardan, yine köprülerden geçiş ücreti olarak alınan fahiş fiyatlardan, toplumun bozulan ahlakından, aile birliklerinin sarsılışından, eğitimin kötü gidişatından, yargıya olan güvenin sarsılmasından, tanzim kuyruklarından, asgari ücretin açlık sınırı altında oluşundan, Bağkur primi miktarından, tarım ve hayvancılığın zor durumundan, milli milli deyip de yabancılaştırılan fabrikalardan, gıda da, tohumda, gübrede dışa bağımlılıktan, emeklilikte yaşa takılanlardan, enflasyon oranından, dış borçtan ve hatta ödenen milyarca dolarlık dış borç faizinden, bebek maması çalarken yakalanan ama halen mamayı bırakmak istemeyen babadan bahsedin.
Genel siyasetin ardından birde yerel siyasette söyledikleri oldu tabi. En güçlü rakibi olarak gördüğü, partisinden 2009-2014 yıllarında Belediye Başkanlığı yapmış olan Hulusi Çökgel’e yazıklar olsun bile dedi.
‘’ Hulusi Çökgel seçildiği takdirde MHP’ye geçecekmiş, hadi oradan. Bizim davasının peşinden gitmeyenle işimiz olmaz.’’ gibisinden cümleler kullandı. Bir de kulağına son dakika haberi gibi aklı evvelin biri bir şey fısıldadı. ‘’Şimdi bana söylenene göre bir de benim adımı kullanıyormuş, yazıklar olsun.’’ dedi çıktı.
Evet, gerçekten yazıklar olsun…
Bu siyaset ne lanet bir şey ki, dün göğsünü gere gere Başkanımız diye lanse ettiğine bugün bunları söyletebiliyor.
Oysaki bildiğim üzere, Cumhur İttifakı’nın ilçemizde de hayata geçeceğinin ve AK Parti adayında birleşileceğinin belli olması üzerine Hulusi Çökgel’e, MHP dışında bir parti çatısı altına girerek aday çıkması yönünde binlerce telkin geldi. O ise hiçbirini kabul etmedi. Gözünü açtığı MHP olmuyorsa hiç biri de olmasın dedi. Dediği bir şey vardı ki; ‘’yapacak işlerim var, bağımsız olarak girer yine bunları yaparım’’ diyordu. Hatta düzenlediği bir programda konuya açıklık getirmiş seçildiği takdirde hiçbir partiye geçmeyeceğinin altını çizmişti. MHP’yi, Belediye Başkanlığı döneminde AK Parti’den üç kez gelen teklife rağmen satmadığını önemle belirtmişti. Bir anlamda, dün kara dediğine bugün ak diyecek kadar omurgasız olmadığını dillendirmişti.
Buna rağmen Mustafa Kalaycı’nın sözlerine anlam veremedim. Aslında ben ilçedeki partililerin izlediği dağınık siyaseti, tutarsız politikayı da anlayamadım. Hulusi Çökgel’in, Mustafa Kalaycı’nın AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı konuşmadan günler önce açıklığa kavuşturduğu konuyu bilinçsizce kulağına son dakika olarak fısıldayarak Kalaycı’yı galeyana getiren ekibin goygoyculuğuna, cahilliğine takılıyorum. Ucuz siyaset peşinde koşmayın.
Sayın Mustafa Kalaycı, Hulusi Çökgel’i inandığınız da şekilde kötüleyecekseniz, mesela; ‘’ partimizden bir dönem Belediye Başkanlığı yaptı ama ilçeye bir şey katmadı ve şöyle zarar verdi, onu biz denedik ve gördük sizde bir daha denemeyin’’ diyebilirsiniz. Yazıklar olsun dediğiniz kişiyi İttifak ilçede can bulmasaydı büyük ihtimalle partinizin Kadınhanı Belediye Başkanı Adayı olarak gösterecektiniz.
Sayın Kalaycı siz kafanızı takmayın. Kadınhanı’na Hulusi Çökgel’de Başkan olsa, Mehmet Badem, Hüseyin Aydoğdu ya da Veli Köleli’de Başkan olsa hiç biri ülke toprağından Kadınhanı’ nı çıkarıp satmaz. En kötüsü geçtiğimiz dönemde yaşadığımız gibi yerimizde sayarız olur biter. Ona da alışık zaten bu ilçe.
Sıkmayın bu milleti, adaylardan hangisi yapacaklarına dair bizi ikna ederse, güven sağlarsa biz birini seçeriz aramızda.
Siyasiler; Kalp kırmayın, bakacağınız yüze tükürmeyin, tükürdüğünüz yüze de bakmayın. Sonuçta bir Belediye seçimi yapılacak. İnsanlar yine hep yüz yüze bakacak.
Siyaseti projelerle yapmak yerine nasıl yapar olduk. Projeler, yapılanlar, yapılmayanlar yarışacağına, koca koca adamlar laf yarıştırıyoruz.
Velhasıl-ı Kelam; Doğrular zamana göre şekil değiştirmez, doğru her zaman doğrudur. Siyaseti de doğrular üzerine kurarsak dünümüzle bugünümüz çelişmez ve özümüzle sözümüz bir kalır.
Dün ‘köpek’ dediğimize bugün ‘öpek’ dediğimiz an duruşumuzla birlikte her şeyimizi kaybederiz.
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
Haber Yazılımı: CM Bilişim