BÜYÜKYILMAZ EKONOMİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DİLE GETİRDİ
İçerisinde bulunulan ekonomik problemlerle ilgili konuşan Büyükyılmaz; “Ülkemiz, zaten var olan ekonomik krizin pandemi nedeniyle iyice artmasından dolayı ekonomik olarak çok kötü günler yaşıyor. Asgari ücretli, emekli, işsiz, esnaf, tüccar, sanayici her kesimden feryatlar yükseliyor. Şu günlerde özellikle Konyamızda da yoğun bir şekilde yapılmakta olan tarım ve hayvancılık sektöründe feryatlar yükselmektedir.” dedi.
SÜT FİYATI 3,5 TL OLMALIYDI!
Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatın yeterli olmadığını belirten Büyükyılmaz; “Süt üreticisi mağdur durumdadır. Süt üreticilerinin temel girdileri olan ilaç, veteriner hekim hizmetleri, gübre, mazot, tarımda kullanılan elektrik ve bunlara bağlı olarak süt üreticisinin en temel girdisi olan yem fiyatları sürekli artarken, bugün bir litre süt 2,3 liradır. Ulusal Süt Konseyinin 15.11.2019- 31.12.2020 tarihleri arası için belirlediği 2,3 TL/kg fiyatı, bugünkü şartlarda süt işletmelerinin maliyetlerinin altında kalmıştır. Süt üreticisinin geçen yıl ile bu yılki temel girdileri mukayese edecek olursak;
- Geçen yıl mısır silajının tonu tarlada 170 TL. iken, bu yıl 280 TL’dir. Mısır silajındaki yıllık artış yüzde 60’tır.
- Geçen yıl tonu 350-400 TL. olan saman balyası, bu yıl 700-800 lira civarındadır. Saman balyasındaki artış yüzde 100’e yaklaşmıştır.
- Yonca kuru otunun tonu geçen yıl 900 TL. iken, bu yıl 1.400 TL. olmuştur. Yonca kuru otundaki yıllık artış yüzde 65’tir.
- Süt yeminin tonu geçen yıl 1.350 TL. iken, bu yıl 1.950 TL. olmuştur. Süt yeminde artış yıllık yüzde 44’tür.
- Besi yeminin tonu geçen yıl 1.250 TL iken bu yıl 1.750 TL. olmuştur. Yıllık artış oranı yüzde 40’tır.
- Tarımda kullanılan elektrik bir yılda yaklaşık yüzde 40 zam görmüştür. İlaç ve veteriner hekim hizmetlerindeki artış da yıllık yüzde 30’un üzerindedir.
Temel girdileri ortalama olarak % 50’ler civârında artan süt üreticisinin ürünü hiç artış göstermemiştir. Süt fiyatının üreticinin elinde iken 2,3 lira, markette 6-7 lira olması kabul edilemez. Eğer ülkemizde zaten yıllardır zor durumda olan hayvancılığın bitmesini istemiyorsak, süt fiyatının en az 3,5 lira olması gerekmektedir. Süt yem paritesinin 1,5’un altında olması demek üreticinin üretimden çekilmesi ve ithal süte, ete ve damızlık, besilik hayvana muhtaç olmamız demektir.” şeklinde konuştu.
ET KESİM FİYATI EN AZ 40 TL OLMALI!
Besicilerin problemlerinden de bahseden Büyükyılmaz; “Besicilerimizin, et üreticisinin hali de süt üreticisinden farksızdır. Yukarıdaki izah ettiğimiz temel girdileri yıllık ortalama yüzde 40-50 oranında artmasına rağmen et kesim fiyatları artmamıştır. Besicimizin 32 liraya kestirdiği etin maliyeti asgari 38 liradır. Markette ve kasapta 60-70 liraya aldığımız etin, üreticini elinde 32 lira olması kabul edilemez. Et kesim fiyatlarının asgari 40 liranın altında olmaması gerekir. Aksi halde yurtdışından ne olduğunu, neyle beslendiğini ve nasıl kesildiğini bilmediğimiz yabancı üreticilerin ürettiği ete mahkum oluruz.” dedi.
PANCARIN ASGARİ 400 TL’DEN ALINMASI LAZIMDI!
Pancar alım döneminde olunduğunu ve çiftçilerin pancar alımıyla ilgili alınan kardan memnun olmadığını belirten Büyükyılmaz; “Tarımda kullanılan elektrik, mazot, gübre, ilaç, tohum ve benzeri temel girdileri neredeyse her gün artan çiftçimiz, bugünlerde pancar fiyatlarında artış umut etmiş ve fakat bu talepleri karşılanmamıştır. Pancar üreticisi 2019 yılı pancar fiyatı olan 300 liranın asgari 400 liraya çıkartılmasını umut etmiştir. Fakat bu yılki pancar fiyatının değişmemesi sebebiyle üreticinin zararı büyüktür.
Ekim sezonu gelmiş, gübre ve mazot zamlanmıştır. Tohumluk fiyatları üreticiyi derin derin düşündürmektedir. Et ve süt üreticisi hem mağdurdur hem sahipsizdir. Üretici birlik ve kooperatiflerinin bu fiyatlar karşısında sesleri yeterince çıkmamış, yapılan birkaç haklı itirazı da bakanlık ve yetkili kurullar dikkate almamıştır.” şeklinde konuştu.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ VAR!
Açıklamasında; Saadet Partisi’nin çözüm önerilerine de yer veren Büyükyılmaz; “Saadet Partisi olarak sizler aracılığıyla buradan iktidara sesleniyoruz;
- Ülkemizde özellikle tarım ve hayvancılık alanında zor şartlarda üretim yapan ve tüm ekonomik güçlüklere rağmen üretimden çekilmeyen çiftçimiz, süt ve et üreticimiz desteklenmeli, sübvanse edilmelidir.
- Tarım ve hayvancılık politikaları toptan gözden geçirilmeli, zor şartlar altında üretime devam eden tarım ve hayvancılık sektörüne Tarım Kanunu ile verilmesi vaat edilen bütçenin en az yüzde biri oranında teşvik ve destekler verilmelidir.
- Devlet tarafından verilen teşvik ve desteklerin yerli yerinde ve ehil ellerde kullanıp kullanılmadığı denetlenmeli, destek ve teşviklerin sonucunun alınıp alınmadığı kontrol edilmelidir.
- Bu kapsamda tarımda kullanılan elektrik fiyatları düşürülmeli, mazot ve gübre destekleri artırılmalıdır.
- Sütte teşvik politikası yeniden gözden geçirilmeli, verilen buzağı ve süt teşvikleri artırılmalı ve bu teşvik ve destekler zamanında ödenmelidir.
- Süt fiyatının en az 3,5 lira, Et kesim fiyatının en az 40 lira olması sağlanmalıdır. Pancar alım fiyatı 400 liraya çıkartılmalıdır.” dedi.
Haber Yazılımı: CM Bilişim