AHİLİK ŞEFKATLİ, ADALETLİ, İFFETLİ VE DÜRÜST OLMAKTIR
Cancan; Ahiliğin, 13. yüzyılda Anadolu'da yaşayan Müslümanların esnaf ve sanatkarlarının birliğini, çalışma esas ve usullerini teşkil eden sosyo-ekonomik bir kurum olduğunu belirtti. Ahilik Kültürü Haftası'nı kutlayan ve bu yıl Kadınhanı’nda Yılın Ahi’si seçilen Bilal Koçer’i tebrik eden Cancan, şunları kaydetti:‘’ Bugün toplumumuz manevi, sosyal, ekonomik çöküntü yaşıyorsa bunun temelinde Ahilik değerlerinden uzaklaşma olduğu apaçık ortadadır. Bugün toplumun en dinamik kesimi olan esnaf kuruluşları, bu değerlerin yeniden kazandırılması için bir seferberlik ilan etmelidirler. Bugün esnafın kendisi risk altında olduğu gibi bu değerlerde risk altındadır.Fatih Sultan Mehmet, Edirne’de bulunduğu sıralarda bir gün bir şeyler satın almak ve esnafı teftiş etmek için çarşıya çıkar. Bir dükkâna girer ve, “Bana yağ, peynir, zeytin verir misin?” diye sorar. Esnaf büyük bir titizlikle karşısındaki zatın dileğini yerine getirmek üzere tezgâhın arkasına geçer ve sadece yağ alarak geri çıkar. Fatih Sultan Mehmet, meraklanır. “Diğer malzemeler siz de yok mudur?” diye sorar. Esnaf ise büyük bir hürmetle “Vardır beyim, vardır. Ama, ben size verdiğim yağ ile siftahımı yapmış oldum, yan komşuma ise sabahtan beri hiçbir müşteri gelmedi. Arzularınızın diğerlerini ise onun dükkânından karşılarsanız, o da siftah etmiş olur, işlerimiz bereketlenmiş olur” der.Ahilik kültürü dediğimiz şey işte budur. Empati kurabilmek, diğerkâm olabilmek, kendisinden başkasını düşünmek, paylaşmak, yardımlaşmak, el vermek, omuz vermek. Peygamberî bir düstur olan “Hayırda yarışmak” işte insanların arasındaki rekabet kültürüne bambaşka bir boyut katmış, insanların birbirlerini ezmek, tüketmek, bitirmek için değil, ancak birbirlerini büyütmek için çabalaması gerektiğini bizim zihnimize nakşetmiştir. Kapitalist sistemin temelinde bulunan kirli ve paslı çarkın üzerindeki cıvatalarda, “Kâr, kâr, kâr” yazar. Kapitalist sistemin aktörleri, birbirlerini ezebilmek, tüketebilmek, aşağıya bastırmak için mücadele ederler. Oysa, İslam medeniyetinin köklerinden beslenen, Ahilik kültürüyle bezenmiş insanlar ise “Ben siftah ettim, komşum ise etmedi. Arzularınızın kalan kısmını ondan yaparsanız, o da siftah edebilir” diyecek kadar yüce gönüllüdürler. Hayırda yarış, sadece ekonomik sistemin çarkları içinde olacak diye bir kural yok elbette. Elimizi attığımız her boyutta, her sistemde, her sektörde, siyasette, kültürde yarışırken hayırda yarışacağız, hayırla yarışacağız, hayırlısını ortaya koyacağız.’’ dedi.
Haber Yazılımı: CM Bilişim